1.11.2009

Ayaküstü Yaşanmış Ölümsüz Aşk Hikayeleri

0 yorum
Her durakta ölümsüz bir aşk edinecegim
Bir bakıştan bir duruştan
Çağrışımın sonsuz hazından
Unutulmaz bir sevgili daha birakacağım ardımda
Belki de yaşanabilecek en uzun serüveni terk edeceğim
Daha otobüsün ilk basamağında
Kim bilebilir ki?
Sonrayı, sonrasını kim bilebilir?
Gizli gizli veda edeceğim ona, görmeyecek
Ve bu duyguyla burkulmuş yüreğim
Otobüs camına bağrında kanlı bir ok ile
Bir aşk levhası çizecek, ah min-el!
Bu da ötekiler gibi kendisini ölesiye sevdiğimi bilmeden
Yaşayıp gidecek


Murathan Mungan

Yalnızlığa Övgü

0 yorum
Mutluluğun gözü kördür,
Yalnızlık sağır.
Ondandır biri tökezleyerek yürür,
Öbürü uykusunda bile bağırır.

Mutluluk yalnız kendisini görür;
Unutur bu yüzden ilkin kendisini.
Yalnızlık kendi tutukluğunda özgür,
Boyuna bekler dönsün diye sesini.

Mutluluk alışır kendisine, ölümden beter;
Borçsuzluğuyla övünür, ama kedisi doğurmaz.
Yalnızlığın gidecek bir yeri yoktur;
Boyuna kapısına döner, açan olmaz.

Mutluluğun mezarları, yalnızlığın heykeli var...
Her ikisinin de saksılarında çiçek.
Biri hep başka bir renkle solar,
Öbürüyse ha açtı, ha açmayacak.


Özdemir Asaf

Kelebek

0 yorum
Son istegin nedir?
Sorusu,
Çok, çok kolaydir,
Ilk istegin nedir?
Sorusundan.
Çünkü,
O soruyu
Kimse kimseye soramadi,
Korkusundan.

Özdemir Asaf
0 yorum
Karanlık bir akşamın içinde
Soğuk bir sokakta sabaha yürürken
Günün ışıkları bulduğu yerlerden değerken yüzüne
Hissettingin yalancı sıcaklık teninde
Kandırmazmı seni o ayazdan önce
0 yorum
Yalan bezenmiş hayatlarda
Heveslerin ördüğü pis ağlara
İhanetlerden kaçarken yakalanırsak
İçimizdeki soluk doğrular
Bizi o aç örümcekten korurmu?

13.10.2009

0 yorum
SONE 141

Tanrı bilir,gözümle sevmiyorum ben seni:
Çünkü sana baktıkça gözüm bin kusur bulur.
Ama yüreğim sever gözün sevmediğini,
Görünüşe aldanmaz,sevgiye teslim olur.
Kulağımı okşamaz dilindeki türküler,
Sırnaşmaların ince duygular vermez tene;
Alıp götürmez beni lezzetler ve tütsüler
Seninle başbaşa bir coşkular şölenine.
Beş aklımla beş duyum hiç caydırmayacak
Sana köle olmaktan bendeki şaşkın kalbi:
Vazgeçti insanlıktan var olmak için ancak
Senin mağrur kalbinin sefil bir kulu gibi.
Çektiğim illetlerdir varlığımın kazancı;
Bana günah işletip verdiğin ödül: sancı

23.09.2009

0 yorum
Ne için
Esen rüzgar
Uçuşan yapraklar
Yağan yağmurlar
Doğan güneş
Ne için

Ne için
Yeşerttiğin umutlar
Bu sabır
Düşlediğin hayaller
Geçen zaman
Beklediğin sokaklar
Ne için

75. SONE

0 yorum
Bir an sevinç duyarken, korkuyorum sonra hemen,
Haydut yıllar çalar götürür diye hazinemi;
Bir an, başbaşa kalmaktan öte bir şey istemezken,
Sonra diyorum ki, alem niye görmesin sevincimi?
Bazan, sana baka baka kendime çektiğim ziyafetle,
Doydum sanırken, bir bakışın açlığıyla ölüyorum sonra,
Senin bana verdiğin ya da verebileceğinden öte,
Ne bir şeyden zevk alıyorum, ne de çabalıyorum almaya.
İşte böyle, her gün hem açlıktan ölüyor, hem tıkanıyorum;
Ya oburca her şeyi yiyorum, ya da hiçbir şeye dokunmuyorum.


William Shakespeare

Demedim mi?

0 yorum
Oraya gitme demedim mi sana,
seni yalnız ben tanırım demedim mi?
Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben'im?

Bir gün kızsan bana,
alsan başını,
yüz bin yıllık yere gitsen,
dönüp kavuşacağın yer ben'im demedim mi?

Demedim mi şu görünene razı olma,
demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben'im asıl,
onu süsleyen, bezeyen ben'im demedim mi?

Ben bir denizim demedim mi sana?
Sen bir balıksın demedim mi?
Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın,
senin duru denizin ben'im demedim mi?

Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
Demedim mi senin uçmanı sağlayan ben'im,
senin kolun kanadın ben'im demedim mi?

Demedim mi yolunu vururlar senin,
demedim mi soğuturlar seni.
Oysa senin ateşin ben'im,
sıcaklığın ben'im demedim mi?

Türlü şeyler derler sana demedim mi?
Kötü huylar edinirsin demedim mi?
Ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi?
Yani beni kaybedersin demedim mi?

Söyle, bunları sana hep demedim mi?


Mevlana Celaleddin Rumi

Söylesem Söyleyebilsem Ah Derdimi

0 yorum
söylesem ah söyleyebilsem derdimi
mehtap bir gecede açabilsem sana kalbimi
göreceksin seninle dolu
desem, diyebilsem ki seviyorum seni
çılgınca aşığım sana
ama demem, diyemem
çünkü aramızda dağlar, denizler
ve benim o kahrolası gururum var
bu böyle sürüp gidecek
sen, seni sevdiğimi bilmeyecek, öğrenmeyeceksin
ben her gece yıldızlara seni sevdiğimi söyleyeceğim
sana asla...
çünkü aramızda dağlar denizler
ve benim o kahrolası gururum var


Victor Hugo

Buluşmak Üzere

0 yorum
Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni



Can Yücel

Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?

0 yorum
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?


Victor Hugo

GARİPLİK

0 yorum
Babam kırdı beni ilkönce babam
Dosttan gördüm kahrın daniskasını
Nankör çıktı iyilik ettiğim adam
Sevdiğim kız da savdı sırasını

Bendim hayal üstüne hayal kuran
Gözüm kapalı olduğu zamanlar
Benim başımı taştan taşa vuran
Sandığım gibi değilmiş insanlar

Garibim dünyada garip nafile
Gelse boynuma dolansa da bahar
Kendi hoş kendi masum sesinizle
Siz söyleyin garipliğimi kuşlar

CAHİT SITKI TARANCI

66. SONE

1 yorum
Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen' e
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.


William SHAKESPEARE

Çeviri : Can YÜCEL

12.08.2009

0 yorum
Soramıyacağım soruların öğrenemeyeceğim o kadar çok cevapları var varki, öğrensem beni sorsam seni üzer.Onun için ben ıslık çalıp uzaklaşmaya sen derin bakıp dalmaya devam et.

23.07.2009

0 yorum
artık seninle biz,düşman bile değiliz!


En güzel günlerimin
üç mel’un adamı var:
Ben sokakta rastlasam bile tanımayayım diye
en güzel günlerimin bu üç mel’un adamını
yer yer tırnaklarımla kazıdım
hatıralarımın camını..
En güzel günlerimin
üç mel’un adamı var:
Biri sensin,
biri o,
biri ötekisi.
Düşmanımdır ikisi..
Sana gelince...
Yazıyorsun.
Okuyorum.
Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,
insanın bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum..
Ne yazık!..
Ne kadar
beraber geçmiş günlerimiz var;
senin
ve benim
en güzel günlerimiz..
Kalbimin kanıyla götüreceğim,
ebediyete,
ben o günleri.
Sana gelince, sen o günleri
-kendi oğluyla yatan,
-kızlarının körpe etini satan
bir ana gibi satıyorsun!.
Satıyorsun:
günde on kaat,
bir çift rugan pabuç,
sıcak bir döşek,
ve üç yüz papellik rahat için...
En güzel günlerimin
üç mel’un adamı var:
Biri sensin,
Biri o,
biri ötekisi.
Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...
Sana gelince;
Ne ben Sezarım,
Ne de sen Brütüssün.
Ne ben sana kızarım,
ne de zatın zahmet edip bana küssün.
Artık seninle biz,
düşman bile değiliz!

Nazım Hikmet Ran
0 yorum
gönlümle başbaşa düşündüm demin
artık bir sihirsiz nefes gibisin
şimdi ta içinde bomboş kalbimin
akisleri sönmüş bir ses gibisin

maziye kavuştu sevda yeminim
bir anda unuttum seni, eminim
kalbimde kalbine yok bile kinim
bence sen de artık herkes gibisin

N.Hikmet Ran

25.06.2009

1 yorum
Sis
İki şehri var gecenin, biri gözümde
tütüyor, birinin dumanı üstünde yağmur
gibi çöken siste, bana bu uykusuz
şehri niye bıraktın, göze alamadığım
bir şehrin yerine bütün şehirlerdesin,
gece değil istediğin hayli karanlık
bakışlı bir şehrin gözleriyle çarpışmak
hevesindesin! Gözlerini anlıyorum henüz
bağışlayabileceği gözleriyle çarpışmadı kimsenin;
gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız
göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır,
ve gözleri ancak gözler bağışlayabilir,
öyle acıyor ki gözlerim kim bağışlayacak,
sis değil, uykusuzluk değil, iki uzak
şehir gibi ayrılıktan kavuşmuyor gözlerim:
Biri hepimizle gözgöze gibi hala uykusuz,
biri sis içinde kirpiklerine kadar açık,
bu sessizliği kim bıraktıysa, göremiyorum
konuşkan gözlerinde tek sözcük bile,
gözlerimiz birbirine değmiyor gecenin iki şehrinde

Kimsenin kimseye gözü değmiyorsa şiir niye?


Haydar Ergülen

Sis

0 yorum
Ne tarafta bu duyulan sirenler
Hayramı şerremi gebeler
Gözlerim görmezken
Ellerim tutmazken
Sadece sese güvenerek giderken
Peki bu fısıltılar ne
Yalanmı gerçekmi
Kim neden dedi bilmezken
Sana doğrumu kendindimden uzağamı giderken
Güneşi beklesem
Umutlarım mı parlar o ilk ışıklarla
Yoksa saklanan yalanlarmı bozar bu alacalı renkleri
Hasretlerim mi diner yollarımmı açılır
Yada bir başıma sonsuz bir alandamı bulur benliğim kendini

22.06.2009

Pequeño Fado - Monica Molina

0 yorum
Sucedió que en tu frío
arribaste a mi puerta
y en mi corazón de estío
encontraste calor
te deje mi costado
de mujer a tu vera
y mientras la noche afuera
disfrazaba el temor.

Que sencillo es quererte
me decías bajito
y tu boca me buscaba amor
escondites bajo el sol
y quisiste quedarte
y quemarte en mi hoguera
me desespero la espera
se hizo hielo la pasión

Dime si aún me recuerdas
en tus naufragios de sangre y sal
dime si no te duele la soledad.

Sucedió que una noche
de alacranes y estrellas
me regalaste tu huella
y con ella el adiós
me dejaste palabras
risas, besos y heridas
y ese sabor en mi vida
que es el sabor del dolor

Dime si aún me recuerdas
en tus naufragios de sangre y sal
dime si no te duele la soledad.

Sucedió que una tarde
de palomas ya muertas
apareciste en mi puerta
ya cansado de soñar
y en mis brazos de hoguera
declinaron tus ojos
y tu sombra y mi sombra amor
se adentraron en el mar
y tu sombra y mi sombra amor
se perdieron en el mar.

21.06.2009

0 yorum
Ağrıyan kaslarım mı onlara giden damarlar mı yoksa hükmeden sinirler mi hiç anlamıyorum farkta etmiyor aslında ağrıyor sonuçta kıpırdayınca hissediyorum yürüyünce yoruluyor tutunca zorlanıyor bakınca bulanıyor konuşunca sıkılıyorum
Bilmiyorum ama neden ağrıyor aklımdaki fikirlenden mi içimdeki acılardan mı kalbimdeki sızılardan mı anlamıyorum sadece hissediyorum ve bekliyorum geçmesini
0 yorum
bir yaz akşamı bi damla suda boğuldun sen kimse duymadı haykırışlarını ne komşular ne evdekiler kimsen yoktuki yanında senden başka yanlızlığına sarılıp boğuldun o kara sularda

20.06.2009

0 yorum
Bir yaz akşamı sıcağı vantilatörün yarattı yapay serinlikle dağıtılmaya çalışırken bütün gecenin sessizliğini uğultusuyla bozmasımı kötü olan yoksa sustuğunda etrafı sarıcak olan sıcak mı.
Neden her faydanın bir kaybı vardır hep
Neden zaferler yenilgiler barındırır
Her kazanç bi zararken
Ne kazandığımızı nerden bile biliriz
Yada kazancın varlığından nasıl eminiz
Bu böyleyse yenilgi,zararda yok diyemezmiyiz
Zıtlıklar bu kadar keskin bu kadar iç içeyken hangisi elimizdeki
Yada varlarmı bile bilmezken
Ne işimiz var burda bu hiçliğin yada herşeyin ortasında

Ne Neden üstüne

0 yorum
Neden yaşamak ne yapmak ne düşünmek ne istemek ne vermek ne dinlemek ne söylemek ne zaman nerde olmak.Ne kadar basit hayatlar ne kadar basit cevaplar ama o kadar acı gerçekler değersiz vakitler manasız sözler anlamsız düşünceler.
1 yorum
Sızıların açtığı yarıklardan akan serin sularla ferah bulan kalbimin son çarpışlarını aklımın göllerinden gelen balıklar duydu sadece.

1.03.2009

0 yorum
değer vermek değerin sonu saygı saygısızlığın başı boşluk gönlün yeri hırs umudun muadili evet hayırların sebebi sevgiler ihanetlerin amacı olmuşken keşke çimen olsaydım bu dünyada
0 yorum
Öyle bişi olmalıki yaptığının sonucu çaban kadar değerli niyetinin sebebi yaptığın kadar saf bitişide başlayışı kadar güzel olmalı
0 yorum
Maddeden başka her şeyin değersiz olduğu bu diyarda ne işe yarar değerlere sahip olmak bu şeref yoksunu dünyada neye yarar asalet iyiliğin komik bulunduğu şeytanın melekten çok hörmet gördüğü zamanda yaşamak ne kadar değerli

19.02.2009

0 yorum
Sevda Üstüne


Şiirler yazarım sevda üstüne,
Küllenen ateşler tekrar dirilir,
Ürkek ceylan gibi kaçarsın benden,
Bilmem ki kalbine nasıl girilir?

Şarkılar söylerim sevda üstüne,
Hasret aleviyle gönül sarılır,
Nağmeler içinde ararım seni,
Mızraplar vurdukça sana varılır.

Hayaller kurarım sevda üstüne,
Yürek kanatlanır akıl yorulur.
Sevgili şöyle bir naz ediversin,
Nefes alamazsın için daralır.

Ağlarım derinden sevda üstüne,
Gönülde fırtına nasıl durulur?
Sevda hikayesi biter mi böyle?
Ayrılık çatınca aşık vurulur.

Turgay Demir

42

0 yorum
Those who are dead are not dead
They're just living my head
And since I fell for that spell
I am living there as well
Oh...

Time is so short and I'm sure
There must be something more

Those who are dead are not dead
They're just living my head oh…
And since I fell for that spell
I am living there as well oh…

Time is so short and I'm sure
There must be something more

You thought you might be a ghost
You thought you might be a ghost
You didn't get to heaven but you made it close
You didn't get to heaven but you made it close

You thought you might be a ghost
You thought you might be a ghost
You didn't get to heaven but you made it close
You didn't get to heaven but you oh oh
Oh oh…

Those who are dead are not dead
They're just living my head
Oh...
0 yorum
neyin ne olduğu kimin kim olduğumu mühüm yoksa senin nelerle kim olduğun mu?
0 yorum
ah minel ask ve minel garaib

7.02.2009

0 yorum
Ağlamak için Gözden yaş mı Akmalı?
Dudaklar gülerken insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para malmı çalmaktır?
Saadet çalmak hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah hançer mi olmalı?
Saçlar bağ gözler silah gülüş kurşun olamaz mı?


Victor Hugo
0 yorum
Eğer
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
..........
..........



Can Yücel
0 yorum
Her Şey Sende Gizli
Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin,
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
..........
..........



Can Yücel

5.02.2009

0 yorum
Ayaküstü Yaşanmış
Ölümsüz Aşk Hikayeleri

1.
bildiğim kendimi bildim bileli aşık olduğum
bildiğim ancak aşıkken varolduğum
işte bu yüzden, benim için aşık olmak;
çoktandır hasretine katlandığım yokluğum.
'eğer aşktan söz edildiğini duymamış olsalar
hiçbir zaman sevemeyecek olan insanlar vardır,'
demiş La Rochefoucauld
benimse hep böylelerini severek başladı vurgunum

2.
her durakta ölümsüz bir aşk edineceğim
bir bakıştan, bir duruştan
çağrışımın sonsuz hızından
unutulmaz bir sevgili daha bırakacağım ardımda
belki de yaşanabilecek en güzel serüveni
terk edeceğim
daha otobüsün ilk basamağında.
kim bilebilir ki?
sonrayı, sonrasını kim bilebilir?
gizli gizli veda edeceğim ona, görmeyecek
ve bu duyguyla burkulmuş yüreğim
otobüs camına bağrında bir ok ile
bir aşk levhası çizecek, ah min-el!
bu da ötekiler gibi
kendisini ölesiye sevdiğimi bilmeden
yaşayıp gidecek

3.
şimdi hemen kalksam buradan
hemen çıksam uzun sokaklardan birine
kiminle karşılaşabilirim
kime vurulurum ölesiye, eve dönmeden
geceme kuzguni bir cehennem gibi eklenen
bir ölümcül sevda hangi köşe başında
keser yolumu
bir tenhaya ulak olan
o suret avı
bırakır mı yakamı
haracı ödenmeden
bırakır mı yakamı
bir suretten, bir şiirden, bir hüzünden
ak kağıda düşürülmüş
imzasını görmeden
bırakmazlar yakamı, bilirim, ben ölmeden

4.
hangi aşk mümkündür aşığı öldürmeden
her aşk, her şiir
ardından uzun uzun bakılan adı bilinmedik sevgilerden,
küskün omuzlu terk edilmişliklerden,
perspektifinde hep bir sokak taşıyan
o sessiz
o faili meçhul cinayetlerden
resim altı sözcüklerden
aşk mümkün olsa idi ah, aşığı öldürmeden

bırakır kı yakamı kağıdın ölüm beyazı sureti
elle bilenmiş sözcükler,
yüreğime sokulan serüvenin hançer tadı
nabzımın atışına ayak uyduran vezninde
gece adımları şiirlerimin
bırakır mı yakamı yaşadıklarımı
dökmeden imgelerin giysilerine
hayatın maskelenmiş gerçekliğine
upuzun bir mesafeyle yeniden sokulmak için
yeniden ve yeniden

Murathan MUNGAN
0 yorum
öyle zamanlar tehlikelidir Şemsettin
ya gel cebime saklan ya bırak şapkana saklanayım
kim vurduya gider insan fırsat yok ki kendimi savunup aklanayım
bir ara sen de biliyorum kedilerden korkuyordun
çünkü kendini işkembe zannediyordun
böyle bir şey ben de atlattım
iskemle sandım kendimi bir süre
üzerime oturacaklar diye korkulardaydım
ama sonra yırttım Şemsettin
kendime telkinler yaptım “sen iskemle değilsin” diye diye
inandırdım kendimi, sana hak vermiyor değilim ama Şemsettin zaman kötü
aslında ne sen ne ben ikimiz de deli falan değiliz
herkes oynatmış
sadece sen ve ben normaliz
ama Şemsettin laf aramızda
laf aramızda…
laf aramızda…
ama sonra yırttım şemsettin
Şemsettin laf aramızda kaldı çıkamıyor
kendini ifade edemiyor bir türlü…
ama çok dikkatli olalım Şemsettin
sen de fark ettin zaman kötü en iyisi biz işi deliliğe vuralım
sen kedilerden kork işkembesin diye,
ben insanlardan korkayım iskemleyim diye,
ve iskemle üzerinde işkembe, Çarşamba, Perşembe
gün say Şemsettin gün say…
Çünkü nasıl olsa bir gün gelip bizi alacaklar
bu işten yırtmak için saat numarası yapalım
sen yelkovan ol ben yengeç
soranlara tek cevap verelim, “vakit çok geç”
vakit çok geç…
vakit çok geç Şemsettin, geldiler…

MÜJDAT GEZEN
0 yorum
İlkelerin olacak
Seni satın alamayacaklar
Aptalların uydurduğu
atasözlerine inanmayacaksın:
"Paranın satın alamayacagı şey yoktur."
"Herkesin fiyatı vardır."
gibi sözlere kanmayacaksın.
Onurunla, kimliğinle ve
beyninle yaşayacaksın.
Üreteceksin,seveceksin,
sevileceksin,inançlarının
arkasında duracaksın,
Sevgilerin karşılıksız,
yardımların gizli olacak.
Seni attan , ottan ayıran
özelliğin farkına varacaksın.
Çünkü sen insansın.
Ve bunu yakaladığın gün,
bembeyaz yaşayacaksın.

MUJDAT GEZEN

4.02.2009

0 yorum
Kaç kere başa döndüm bilmem ama gene burda gene başta gene aynı noktada.Herşey bir gelmeye başladı gözüme zaman insanlar olaylar hisler nesneler bazen kaybolur bazende hepsi benmiş gibi.Bazen ürkütücü bazen huzurlu ,başla son tekmiş gibi.Gitmekte gelmekte aynı yol ,bir tarafın yönün olmaması ,yersiz ama merkezdeymiş gibi.

3.02.2009

0 yorum
Bulutlardı yağmuru getiren
Hüznüm bulut oldu
Yağmur oldu yasak sevdamız
İnatla gurbete doğdu
Acıya büyüdü sevgiler karanlıklar kentinde
Güneşi hiç göremeden
Oynadığımız bir oyundu
Al beni yar götür
Götür buralardan
Bıktım artık hep aynı varoluşlardan
Yitirmekten yitirilmekten
Korkudan korkmalardan
Aldatmadan aldatılışlardan
Hiç almadan hep vermelerden
Al beni yar götür
Götür buralardan
Bıktım artık hep aynı varoluşlardan
Yasaktı bize sevda yaşamak
Aramızda hep birileri oldu
Aramızda hep sende oldun
Ben yalnız seninle doğdum
Al beni yar götür
Götür buralardan
Bıktım artık hep aynı varoluşlardan

2.02.2009

0 yorum
sende iyisin
çok iyi
ben kötüyüm
kuşlar iyi kediler böcekler
ama ben gene kötüyüm
kanımda ki mikrop bile benden iyi
ama ben ondan bile kötüyüm

1.02.2009

MONTAIGNE : ÖLÜM ÜSTÜNE

0 yorum
Madem ki ölümün önüne geçilemez, ne zaman gelirse gelsin. Sokrates'e; "Otuz zalimler seni ölüme mahkum ettiler" denildiği zaman: "Tabiat da onları!" demiş.
Bütün dertlerin bittiği yere gideceğiz diye dertlenmek ne budalalık!

Nasıl doğuşumuz bizim için her şeyin doğuşu olduysa, ölümümüz de herşeyin ölümü olacaktır. Öyle ise, yüz sene daha yaşamayacağız diye ağlamak, yüz sene önce yaşamadığımıza ağlamak kadar deliliktir. Bu hayata gelirken de ağladık, eziyet çektik, bu hayata da eski şeklimizden soyunarak girdik. Başımıza bir defa gelen sey, büyük bir dert sayılmaz. Bir anda olup biten bir sey için bu kadar zaman korku çekmek akıl karı mıdır? Ölüm, uzun ömürle kısa ömür arasındaki farkı kaldırır, çünkü yaşamayanlar için zamanın uzunu kısası yoktur. Aristo, Hypanis ırmağının suları üstünde bir tek gün yaşayan küçük hayvanlar bulunduğunu söyler. Bu hayvanlardan, sabahın saat sekizinde ölen genç, akşamın saat beşinde ölen ihtiyar sayılır. Bu kadarcık bir ömrün bahtlısını, bahtsızını hesaplamak hangimizi gülünç etmez? Ama sonsuzluğun yanında, dağların, şehirlerin, yıldızların, ağaçların, hatta bazı hayvanların ömrü yanında bizim hayatımızın uzunu, kısası da o kadar gülünçtür.

Tabiat bunu böyle istiyor. Bize diyor ki: "Bu dünyaya nasıl geldiyseniz, öylece çikip gidin." Ölümden hayata geçerken duymadığınız kaygıyı ve korkuyu, hayattan ölüme geçerken de duymayın. Ölümünüz varlık düzeninin, dünya hayatının şartlarından biridir. (İnsanlar birbirini yaşatarak yaşarlar ve hayat meşalesini, koşucular gibi, birbirlerine devrederler - Lucretius).

Yaşadığınız her an, hayattan eksilmiş, harcanmış bir andır. Ömrünüzün her günkü işi, ölüm binasını kurmaktır. Hayatın içinde iken ölümün de içindesiniz, çünkü hayattan çıkınca ölümden de çıkmiş oluyorsunuz. Ya da şöyle diyelim isterseniz; hayattan sonra ölümdesiniz, ama hayatta iken ölmektesiniz. Ölümün, ölmekte olana ettiği ise, ölmüş olana ettiğinden daha acı, daha derin, daha can yakıcıdır.

Hayattan edeceğiniz kârı ettiyseniz, doya doya yaşadıysanız, güle güle gidin. "Niçin hayat sofrasından, karnı doymuş bir davetli gibi kalkıp gidemiyorsun? Niçin günlerine, yine sefalet içinde yaşanacak, yine boşuna geçip gidecek daha başka günler katmak istiyorsun? - Lucretius."

Hayat kendiliğinden ne iyi ne fenadır, ona iyiliği ve fenalığı katan sizsiniz. Bir gün yaşadıysanız her şeyi görmüş sayılırsınız. Bir gün bütün günlerin eşidir. Başka bir gündüz, başka bir gece yoktur. Atalarınızın gördüğü, torunlarınızın göreceği hep bu güneş, bu ay, bu yıldızlar, bu düzendir.

11.01.2009

0 yorum
Şems'in gidişi
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme

Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme

Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme

Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme

Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme

Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme

Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme

Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme

Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme

Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme

Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme

İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme

Mevlana Celaleddin Rumi